Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.
- Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.
Bunun yerine sana başka sorununda yardım edeyim.
- Let me help you with your other problem instead.
Onun yerine kart oynayalım.
- Let's play cards instead.
Onun yerine, arabayı iade edebilir miyim?
- May I return the car instead?
Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
I was going to go shopping, but I went dancing instead.