Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- No one wants to listen to my opinions.
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
O görüşlerinde esnektir.
- She is flexible in her opinions.
Onun görüşleri değersizdir.
- His opinions are worthless.
Roma'da bütün görülecek yerleri bir günde görmek imkansızdır.
- It's impossible to see all the sights in Rome in one day.
Yarın yaklaşık bu zaman Osaka'nın görülmeye değer yerlerini geziyor olacağız.
- We will be doing the sights of Osaka about this time tomorrow.
Biz Yokohama'nın görülmeye değer yerlerini gezdik.
- We did the sights of Yokohama.
Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
- Recent developments caused them to change their travel plans.
Bu görkemli planları yapmak iyi fakat tabağında sahip olduğunla başlamanı istiyorum.
- It's fine to make grandiose plans, but I'd like you to start with what you have on your plate.
Bunlar tamamen farklı düşünceler.
- These are completely different opinions.
Bir erkeği düşmanlarının düşünceleriyle yargılama.
- Don't judge a man by the opinions of his enemies.