Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an object, generally spherical, used for playing games

listen to the pronunciation of an object, generally spherical, used for playing games
الإنجليزية - التركية

تعريف an object, generally spherical, used for playing games في الإنجليزية التركية القاموس.

ball
yumak
ball
top

Bu top o çocuğun servetidir. - This ball is that boy's treasure.

Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur. - The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.

ball
{f} up k.dili. (bir şeyin) içine etmek
ball
açıkgöz olmak
ball
kürecik
ball
balo yapmak
ball
toparcık
ball
istenilen şekilde ve yönde atılmayan top
ball
küre
ball
{i} ilaç (at)
ball
{i} top oyunu

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti. - Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.

Bir top oyununa gitmek ister misin? - Do you want to go to a ball game?

ball
{f} fişek atmak
ball
(isim) top, küre, bilye, misket, gülle, yumak, yuvar, top oyunu, top mermisi, balo; ilaç (at)
ball
top top olmak
ball
argo uyanık olmak
ball
{i} yuvar

Top yerde bana doğru yuvarlandı. - The ball rolled on the ground towards me.

Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer. - The ball is round, and the game lasts 90 minutes.

ball
{i} misket
الإنجليزية - الإنجليزية
ball