Kimseyi üzmek istemiyorum.
 - I don't want to upset anyone.
Onları üzmek istemedik.
 - We didn't want to upset them.
Peki Tom bugün nerede? Oh, karnında bir bozulma var.
 - So where's Tom today? Oh, he has an upset stomach.
Bir mide rahatsızlığı ile uyandım.
 - I woke up with an upset stomach.
Tom'un bir mide rahatsızlığı vardı.
 - Tom had an upset stomach.