O sınıfında en yaşlıdır.
- He is the eldest in his class.
Üç çocuktan en yaşlısı Tom'dur.
- The eldest of the three boys is Tom.
En büyük çocuk olmak kolay değil.
- It's not easy being the eldest child.
Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.
- Fatima is the eldest student in our class.
Dikkat, bilgeliğin büyük kızıdır.
- Caution is the eldest daughter of wisdom.
En büyük kız şeker istiyorum diyerek birdenbire konuştu.
- Suddenly the eldest daughter spoke up, saying, I want candy.
En büyük ağabeyim bekardır.
- My oldest brother is single.
En büyük erkek evladın kaç yaşında?
- How old is your oldest son?
Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü.
- Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104.
Yumi Ishiyama, Lyoko takımının en yaşlı üyesidir.
- Yumi Ishiyama is the oldest member of Team Lyoko.
Tom benim en eski arkadaşlarımdan biri.
- Tom is one of my oldest friends.
Bu perişan eski kilise ülkemizdeki en eski yapıdır.
- This miserable old church is the oldest building in our country.