He hid his toys under the bed.
- Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
Is the cat on the chair or under the chair?
- Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?
A triangle has three angles, and a hexagon has six angles.
- Bir üçgenin üç açısı ve altıgenin altı açısı vardır.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
I always get up at six.
- Her zaman altıda kalkarım.
Ask a six-year-old, not a sixty-year-old.
- Altı yaşındaki birine sorun, altmış yaşındaki birine değil.
I'm sixteen years old.
- Ben on altı yaşındayım.
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
The workers flip the curds to drain excess whey.
In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
- Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
Some built houses partly underground.
- Bazıları kısmen yer altında evler yaptı.
She shaved her armpits.
- O, koltuk altını tıraş etti.
I perspired under my armpits.
- Benim koltuk altım terledi.