She still lacks an evolved perception for the beauty of language.
- O hâlâ dilin güzelliği için evrimleşmiş algıdan yoksun.
There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception.
- Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.
Sharks can sense blood.
- Köpekbalıkları kanı algılayabilir.
She has a keen business sense.
- Onun keskin bir iş algısı var.
Tom is a very perceptive man.
- Tom algıları çok güçlü bir adamdır.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.