We have a party tomorrow evening.
- Yarın akşam bir partimiz var.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
Good evening. I'd like a glass of milk.
- İyi akşamlar. Ben bir bardak süt istiyorum.
It was terribly cold and nearly dark on the last evening of the year, and the snow was falling fast.
- Son derece soğuktu ve yılın son akşamında neredeyse karanlıktı ve kar hızlı düşüyordu.
I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.
He worked from morning till night.
- O, sabahtan akşama kadar çalıştı.
He is always working from morning till night.
- O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.
The express arrives at 6:30 p.m.
- Ekspres akşam 6:30'da varır.
The show will be on the air at 7 p.m.
- Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
I had a good time last evening.
- Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
We're going to visit the Sun. But in the cool of evening!
- Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!
In the evening, I go to bed at ten.
- Akşam, onda yatmaya giderim.
In the morning I usually drink coffee, in the evening I drink tea.
- Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.
Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.
- Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.