Tom's behavior was inexcusable.
- Tom'un davranışı affedilmez.
Tom's behavior at the party was inexcusable.
- Tom'un partideki davranışı affedilmezdi.
What you're doing is unforgivable.
- Yaptığın şey affedilmez.
What I've done is unforgivable.
- Yaptığım şey affedilmez.
I certainly don't condone that.
- Kesinlikle onu affetmem.
Forgive me Father for I have sinned.
- Günah işlediğim için beni affet Tanrım.
Please forgive me for opening your letter by mistake.
- Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
Tom forgave Mary for losing all his money.
- Tom bütün parasını kaybettiği için Mary'yi affetti.
Tom forgave Mary on his deathbed.
- Tom Mary'yi ölüm döşeğinde affetti.
You'll have to excuse me.
- Beni affetmek zorunda kalacaksın.
Excuse us for the inconvenience.
- Rahatsızlık için bizi affet.
We have already forgiven you.
- Biz zaten sizi affettik.
I have forgiven her already.
- Ben onu zaten affettim.