التركية - التركية
تعريف af et في التركية التركية القاموس.
- AFET
- (Osmanlı Dönemi) Mc: Son derece güzel
- AFET
- (Osmanlı Dönemi) Belâ. Musibet. Büyük felâket. Dâhiye
- Afet
- kıran
- Afet
- ölet
- afet
- Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk
- afet
- Doğanın sebep olduğu yıkım
- afet
- Kıran. Çok kötü: "Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum."- R. N. Güntekin
- afet
- Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
- afet
- Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın: "Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale."- Y. K. Beyatlı
- afet
- Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım
- afet
- Çok kötü
المصطلحات ذات الصلة
التركية - الإنجليزية
تعريف af et في التركية الإنجليزية القاموس.
- afet
- calamity
The state of Rio de Janeiro has declared a state of public calamity.
-Rio de Janeiro devleti kamu afet durumu ilan etti.
- afet
- disaster
Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.
-Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
Just look at her, she looks like a disaster!
-Sadece ona bak, o bir afet gibi görünüyor.
- afet
- blight
- afet
- catastrophe
One can't discount a global natural catastrophe like a meteor strike.
-Kimse, meteor düşmesi gibi küresel bir doğal afeti hafife alamaz.
- afet
- knockout
- afet
- hazard
- afet
- (Tıp) affection
- afet
- scourge
- Afet
- (isim) Catastrophicly beautiful
- afet
- kayo
- afet
- tissue damage caused by a disease
- afet
- stunner
- afet
- a bewitching beauty
- afet
- (Konuşma Dili) ravishingly beautiful (woman)
- afet
- calamity, disaster, catastrophe
- afet
- (someone) who will lead one to catastrophe
- afet
- cataclysm
- afet
- (Konuşma Dili) a raving beauty
- afet
- calamity, disaster, catastrophe, cataclysm; femme fatale, siren, temptress
- afet
- bane
- afet
- destruction
المصطلحات ذات الصلة
af et
النطق
Resimler
المفضلات