Ben bir seyahat acentası için çalışıyorum.
 - I work for a travel agency.
En yakın seyahat acentası nerededir?
 - Where's the nearest travel agency?
Tom biraz yaşlanmadı.
 - Tom hasn't aged one bit.
Sen bir günde yaşlanmadın.
 - You haven't aged a day.
Fadıl, 76 yaşında doğal nedenlerden dolayı hapishanede öldü.
 - Fadil died in prison, aged 76, of natural causes.
Dört buçuk yaşında yüzmeyi öğrendim.
 - I learned to swim aged four and a half.