He is one of the candidates running for mayor.
- Belediye başkanlığı için yarışan adaylardan biridir.
There was a list of available candidates.
- Mevcut adayların bir listesi vardı.
Applicants were requested to submit their resumes.
- Adayların özgeçmişlerini sunmaları istendi.
Aren't there any qualified applicants?
- Hiç nitelikli adaylar yok mu?
Applicants are requested to apply in person.
- Adayların bizzat başvurmaları rica olunur.
Mary was chosen from among 500 applicants.
- Mary 500 aday arasından seçildi.
Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
Many Republicans did not vote for their own candidate.
- Birçok Cumhuriyetçiler kendi adayı için oy vermedi.
There are six nominees for this year's prize.
- Bu yılki ödül için altı aday var.
He is a nominee in four award categories.
- O, dört ödül kategorisinde aday.