Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
 - The mother cat went out hunting birds.
O, ormanda avlanmaya gitti.
 - He went hunting in the woods.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
 - Hunting is not allowed in national parks.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
 - This park used to be a hunting ground for a noble family.
İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
 - The men had little to do except hunt for food.
Geçen yıl bir önceki işini kaybettiğinden beri, Tom bir iş aramaktadır.
 - Tom has been hunting for a job since he lost his previous job last year.
Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum.
 - I really hate job hunting.