Tom is unable to do this.
 - Tom bunu yapmaktan aciz.
Mary is incapable of expressing compassion.
 - Mary merhamet ifade etmekten aciz.
Most people are incapable of verbalising their thoughts clearly.
 - Çoğu insan düşüncelerini açıkça sözle ifade etmekten acizdir.
Some speculators take advantage of the ignorance and helplessness of old people.
 - Bazı spekülatörler yaşlı insanların cehalet ve acizliklerinden yararlanmaktadır.
I don't like feeling so powerless.
 - Çok aciz hissetmekten hoşlanmıyorum.