Hurry up. You'll be late for school.
 - Acele et. Okula geç kalacaksın.
Hurry up, or you'll miss the train.
 - Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
I hurried in order to catch the first train.
 - İlk treni yakalamak için acele ettim.
They hurried to their father's rescue.
 - Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
Sami rushed to pick up Layla from school.
 - Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti.
Although you rushed, you're not ready.
 - Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin.
Hurrying leads to mistakes being made.
 - Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
Don't hurry if there's no purpose to your hurrying.
 - Acele etmen için bir amacın yoksa acele etme.
Although you rushed, you're not ready.
 - Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin.
Be more careful. Rushing through things is going to ruin your work.
 - Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.
Hurry up. You'll be late for school.
 - Acele et. Okula geç kalacaksın.
Hurry up, or you'll miss the train.
 - Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.