Tom, köpeğini dışarı çıkarmak için kapıyı açtı.
 - Tom opened the door to let his dog out.
Tom yarın gece Mary'yi dışarı çıkarmak istiyor.
 - Tom wants to take Mary out tomorrow night.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
 - I can't go out because I have a lot of homework.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
 - I wish you would shut the door when you go out.
Lütfen çöpünü dışarıdaki çöp kutularına koy.
 - Please put your waste in the bins outside.
Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
 - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Ev dahili ve harici temizlendi.
 - The house was cleaned inside and out.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
 - I'm going to go out this afternoon.
Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
 - I take an umbrella with me when I go out.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
 - I'm going to go out this afternoon.
Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
 - Most young adults enjoy going out at night.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
 - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
Dışarıda bir masaya oturabilir miyiz?
 - Could we have a table outside?
Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunu seviyorum.
 - I like the smell of bread just out of the oven.
Sır resmi olarak açığa çıktı.
 - The secret is officially out.
Artık sır açığa çıktı.
 - Now the secret is out.