abgeschieden

listen to the pronunciation of abgeschieden
ألمانية - التركية
l. ayrilmis, uzak, tenha, münzevi, irak
(tot) müteveffa, ölii, mertium, rahmetli; kallbini dinlendirmis
الإنجليزية - التركية

تعريف abgeschieden في الإنجليزية التركية القاموس.

cloistered
ot gibi
cloistered
dünyadan uzak
extracted
çıkartılmış
extracted
alıntı
isolated
tek başına kalmış
isolated
yalıtık
isolated
ayrık
isolated
{f} ayır
isolated
tek
isolated
{f} izole et

Onun antisosyal davranışları, onu izole etti. - His antisocial behavior isolated him.

Biz sorunu izole ettik. - We've isolated the problem.

cloistered
manastıra kapanmış
cloistered
{s} kapalı
cloistered
{s} manastırla ilgili
cloistered
manastıra kapa
isolated
{f} izole et: adj.izole edilm
isolated
{s} tenha
isolated
{f} ayır: adj.izole edilen
isolated
{s} ayrılmış

Hiçbir ulus diğerlerinden tamamen ayrılmış olamaz. - No nation can exist completely isolated from others.

isolated
{s} soyutlanmış

Leyla ailesi tarafından, özellikle de annesi tarafından sosyal olarak soyutlanmıştı. - Layla was socially isolated by her parents, especially her mother.

Çin yüzlerce yıldır soyutlanmıştır. - China was isolated for hundreds of years.

ألمانية - الإنجليزية
cloistered
secreted
deposited
secluded
precipitated
separated
lonely
isolated
extracted
sequestered (place) (usually before noun)
remote