تعريف abergläubisch في ألمانية التركية القاموس.
- boş inançlı
- batıl itikatlı
تعريف abergläubisch في الإنجليزية التركية القاموس.
- superstitious
- batıl
Siz batıl inançlı mısınız?
-Are you superstitious?
Asla batıl inançlı bir insan olmadım.
-I've never been a superstitious person.
- superstitiously
- batıl inançlı şekilde
- superstitious
- boş şeylere inanan
- superstitious
- batıl inançlı
Senin batıl inançlı olduğunu bilmiyordum.
-I didn't know you were superstitious.
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.
-Some superstitious people in America believe that if a black cat crosses your path, you'll have bad luck.
- superstitious
- superstitiouslybatıl inançlara saplanarak
- superstitious
- {s} batıl inançları olan
Batıl inançları olan bir kişi misiniz?
-Are you a superstitious person?
Ben batıl inançları olan biri değilim.
-I'm not superstitious.
- superstitious
- superstitiousnessbatıl inançlılık
- superstitious
- batıl itikat kabilinden
- superstitious
- {s} boş inançtan kaynaklanan
- superstitious
- {s} boş inançlara inanan; boş inançların etkisinde olan
- superstitious
- {s} batıl inançla ilgili
المصطلحات ذات الصلة
تعريف abergläubisch في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- superstitiously
- superstitious
Actually, Maria is a modern young woman, however, she is as superstitious as my grandmother.
-Eigentlich ist Maria eine moderne junge Frau, aber sie ist abergläubisch wie meine Oma.
I recalled my superstitious feeling that if she fell in love with me, I would have mala sombra there.
-Ich erinnerte mich an mein abergläubisches Gefühl, daß ich, falls sie sich in mich verliebte, dort mala sombra haben würde.