Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Kollarımın altında terledim.
- I perspired under the arms.
O, kolunu onun beline koydu.
- He put his arm around her waist.
Tom kolunu Mary'nin etrafına koydu.
- Tom put his arm around Mary.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- He used his umbrella as a weapon.
Çin, silah programını modernleştirmek için çalışıyor.
- China is working to modernize its weapons program.
Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı.
- The army surrendered its arsenal to the enemy.
Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.
- The baby was sound asleep in her mother's arms.
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
- We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.
- They asked for permission to arm their ships.
... And it's referred to as an assault weapon ban, but it had, at the signing of the bill, ...
... a nuclear weapon ...