Bir kurban olmak zorunda değilsiniz.
 - You don't have to be a victim.
Binlerce mağdur bu hastalığa kurban edildi.
 - Thousands of people became victims of this disease.
Onlar sözde savaş mağdurlarıdır.
 - They are the so-called victims of war.
Savaş kurbanlarına yiyecek temin ettiler.
 - They supplied the war victims with food.
Tabiri caizse, bunlar savaş kurbanlarıydı.
 - These were victims of war, so to speak.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
 - We must provide food and clothes for the victims.
Bir kurban olmak zorunda değilsiniz.
 - You don't have to be a victim.
Bir kurban olmak zorunda değilsiniz.
 - You don't have to be a victim.
... helpless victim of an illness and recognizing that your body ...
... India's always been a victim of bad regulation. ...