تعريف a variety of tastes attributed to an object في الإنجليزية التركية القاموس.
- flavor
- {i} tat
Benim en sevdiğim tat çikolatadır.
-My favorite flavor is chocolate.
Belki üç en popüler dondurma tatları vanilya, çikolata ve çilektir.
-Perhaps the three most popular ice cream flavors are vanilla, chocolate and strawberry.
- flavor
- {i} tat veren şey
- flavor
- {i} (duyum olarak) tat, lezzet
- flavor
- {i} tad
Bu içkinin gerçekten farklı bir tadı var.
-This drink has a really different flavor.
Bu içecek açıkça çay ile aynı tadı içeriyor.
-This drink clearly has the same flavor as tea.
- flavor
- {i} lezzetli bir tat, çeşni
- flavor
- {f} lezzet katmak
- flavor
- {i} çeşni
Tom'un yediği tek çeşnili dondurma vanilyadır.
-The only flavor ice cream that Tom eats is vanilla.
Favori dondurma çeşnin nedir?
-What's your favorite flavor of ice cream?
- flavor
- {i} çeşit: Their ice cream comes in twenty flavors. Onların dondurmasının yirmi
- flavor
- {i} koku
- flavor
- {f} tat ver
- flavor
- bkz.flavour
- a variety of
- çeşitli
Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.
-The company manufactures a variety of paper goods.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
-You can get to her house in a variety of different ways.
- flavor
- (Tıp) Lezzet, tat
- flavor
- lezzetli şey
- flavor
- flavoring tat veren şey
- flavor
- (fiil) tat vermek, lezzet katmak, çeşni vermek
- flavor
- (isim) tat, lezzet, koku, çeşni, tad, tat veren şey, hava
- flavor
- rayiha
- flavor
- {f} çeşni vermek
- flavor
- lezzetsiz