Bu kargaşaya ne neden oldu?
 - What has caused this tumult?
Dün gece büyük bir kargaşa yaptılar.
 - They made a great tumult last night.
Tom'un kararı bir kargaşaya neden oldu.
 - Tom's decision caused an uproar.
Bütün kasaba bir kargaşa içindeydi.
 - The whole town was in an uproar.