Tom krikoyla arabayı kaldırdı.
- Tom jacked up the car.
Arabayı kriko ile kaldırmak zorunda kalacaksın.
- You'll have to jack up the car.
O bir denizci olmayı umuyordu.
- He hoped to be a sailor.
Ben fakir bir denizciyim, bu yüzden tekneyle gezmekten hoşlanmıyorum.
- I am a poor sailor, so I don't like to travel by boat.
Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı.
- Jackson's men began to leave the next morning.
Tom Jackson'ı tanıyan bir adamı tanıyan bir adam tanıyorum.
- I know a guy who knows a guy who knows Tom Jackson.
Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli.
- With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.
Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok.
- Jack can't afford to buy a new bicycle.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.
Benim maça valem var.
- I have the jack of spades.