Ben söylentilere inanmıyorum. Sen onlara inanıyor musun?
 - I don't believe the rumours. Do you believe them?
Söylenti hızla yayıldı.
 - The rumour quickly spread.
Onun mırıltıları, hakaret ve şikayetlerin habercisidir.
 - His mutterings are a hodgepodge of insults and complaints.