الإنجليزية - التركية
تعريف a pigeon, especially one smaller in size في الإنجليزية التركية القاموس.
- dove
- {i} güvercin
Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.
-The rose is a flower and the dove is a bird.
Güvercin barışı simgeler.
-The dove stands for peace.
- dove
- {i} beyaz güvercin
Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.
-White doves are beautiful birds.
Beyaz güvercinler güzel kuşlardır.
-White doves are pretty birds.
- dove
- (Astronomi) güvercin (takımyıldızı)
- dove
- (Politika, Siyaset) barış yanlısı
- dove
- uysal kişi
- dove
- masumiyet ve barış sembolu
- dove
- {i} iyilik simgesi
- dove
- yumuşak başlı kimse
- dove
- {i} barış yanlısı kimse
- dove
- barışçı kimse
- dove
- {i} ılımlı politikacı
- dove
- Columba palumbus rock dove kaya güvercini
- dove
- f., bak. dive
- dove
- uysal kimse
- dove
- Columba livia
- dove
- barışçı
- dove
- (isim) güvercin, kumru; sevgili; iyilik simgesi, barış yanlısı kimse; ılımlı politikacı
- dove
- {i} pol. savaş aleyhtarı, barışçı, barış yanlısı
- dove
- {i} sevgili
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a pigeon, especially one smaller in size في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- dove
a pigeon, especially one smaller in size
الواصلة
a pigeon, es·pe·cial·ly one smaller in sizeالنطق
Resimler
السابق
المفضلات