O aşırı para harcıyor.
- She has a lot of money.
O aşırı para harcıyor.
- He has lots of money.
Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.
- Many people use cash machines to withdraw money.
Babam vakit nakittir derdi.
- My father used to say that time is money.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.