الإنجليزية - التركية
تعريف a notebook is a small laptop with similar price, performance, and battery life في الإنجليزية التركية القاموس.
- notebook
- defter
Defterimi sana ödünç vereceğim.
-I'll lend you my notebook.
Tom defterinin kapağına mutlu bir yüz çizdi.
-Tom drew a happy face on the cover of his notebook.
- notebook
- not defteri
Bu not defteri iki Hollanda parası.
-The notebook cost two florins.
Tom not defterine bir şey yazdı.
-Tom wrote down something in his notebook.
- notebook
- dizüstü bilgisayar
Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?
-Would you write your name in my notebook?
Lütfen dizüstü bilgisayarınızı bana gösterin.
-Please show me your notebook.
- notebook
- müsvedde defteri
- notebook
- (Bilgisayar) diz üstü bilgisayar, laptop
- notebook
- muhtıra defteri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف a notebook is a small laptop with similar price, performance, and battery life في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- notebook
a notebook is a small laptop with similar price, performance, and battery life
الواصلة
a note·book I·s a small laptop with si·mi·lar price, performance, and Bat·te·ry lifeالنطق
Resimler
السابق
المفضلات