En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
 - That small star is the brightest.
O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
 - Many nights did he spend, looking up at the stars.
Tom Noel ağacının üzerine bir yıldız koydu.
 - Tom put a star on top of the Christmas tree.
Sami mağazada önemli bir yenileme başlattı.
 - Sami started a major innovation to the store.
Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.
 - Let's start focusing on more important matters.
Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.
 - I had never seen such a shiny star.
En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
 - That small star is the brightest.