a measure of squared distance

listen to the pronunciation of a measure of squared distance
الإنجليزية - التركية

تعريف a measure of squared distance في الإنجليزية التركية القاموس.

area
alan

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş. - The playground is divided into three areas by white lines.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar. - After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.

area
{i} bölge

O, kısa bir süre o bölgede kaldı. - She stayed in that area for a short while.

Bu bölgede çok az kitapçı var. - There are few bookstores in this area.

area
saha

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük. - This area is as big as a football pitch.

area
civar

Bu civardaki en başarılı askerin adını biliyor musun? - Do you know the name of the most successful military man from this area?

Bu civardaki alan bombalandı. - The area around here was bombed.

area
yöre
area
(Matematik) yüzölçü
area
yüzey
area
boşluk
a measure of
bir tedbirin
area
(İnşaat) alan, yer
area
{i} 1. alan, saha; bölge, mıntıka; civar, yöre: We will use that meadow as a parking area. O çayırı park alanı olarak kullanacağız. There are a
area
{i} harekât bölgesi
area
(Anatomi) alan,saha örn: area poplitea
area
mesaha
area
{i} bodrum girişi
area
{i} yüzölçümü
area
alan, saha; bölge, mıntıka; civar, yöre: We will use that meadow as a parking area. O çayırı park alanı olarak kullanacağız. There are a
الإنجليزية - الإنجليزية
area
a measure of squared distance

    الواصلة

    a meas·ure of squared dis·tance

    التركية النطق

    ı mejır ıv skwerd dîstıns

    النطق

    /ə ˈmeᴢʜər əv ˈskwerd ˈdəstəns/ /ə ˈmɛʒɜr əv ˈskwɛrd ˈdɪstəns/
المفضلات