Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a limit or boundary; a border

listen to the pronunciation of a limit or boundary; a border
الإنجليزية - التركية

تعريف a limit or boundary; a border في الإنجليزية التركية القاموس.

list
liste

Şarap listesini görebilir miyim? - May I see the wine list?

Şarap listesini görebilir miyim? - Can I see the wine list?

list
{i} geminin yan yatması
list
listeye geçirmek
list
(Bilgisayar) döküm
list
listesini yapmak

Yapmam gereken şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım. - I had to make a list of things I needed to do.

Alınacak şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım. - I had to make a list of things to buy.

list
{f} listele

İsimler alfabetik sıraya göre listelenmiş. - Names are listed in alphabetical order.

Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş. - These games are listed under the adult category.

list
çift pullu sabanla sürmek
list
yan yat/listele
list
geminin yan yatmas
list
{f} yan yatmak
list
kenar çekmek
list
yarışma yeri
list
yan yatma/liste
list
{i} kumaş kenarı
list
liste,v.listele: n.liste
list
(isim) liste, kumaş kenarı, geminin yan yatması, cetvel
list
{i} liste, cetvel, dizin, fihrist
الإنجليزية - الإنجليزية
list
a limit or boundary; a border
المفضلات