Nancy köpeklerden korkar.
- Nancy is afraid of dogs.
Köpek koşmaya başladı.
- The dog began to run.
Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.
- Tom usually puts mustard and ketchup on his hot dogs.
Hardallı ve ketçaplı iki sosisli sandviç alacağım.
- I'll have two hot dogs with mustard and ketchup.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
- See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
- Tom bet me fifty dollars that he could eat more hot dogs than I could.
Mary'nin köpeği onu okula kadar takip etti.
- Mary's dog followed her to school.
Köpek yabancı adama hırladı.
- The dog growled at the strange man.
Büyük bir köpeği olan adam içeri girdi.
- A man with a big dog came in.
Çocukluğumda karpuz, mandalina ve yenidünya meyvelerini yemeyi seven bir köpeğim vardı.
- In my childhood I had a dog that loved to eat watermelon, mandarins and loquats.
I'll buy you a coney island.....
Hot dog! I said.