a contraction of through

listen to the pronunciation of a contraction of through
الإنجليزية - التركية

تعريف a contraction of through في الإنجليزية التركية القاموس.

thro
arasından

Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi. - A beam of sunlight came through the clouds.

Tom kalabalığın arasından ilerledi. - Tom made his way through the crowd.

thro
baştan başa

İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı. - The two boys traveled throughout the land.

thro
yüzünden

Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu. - The forest fire occurred through carelessness.

thro
içinden

Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir. - The river winds through the forest.

Bir grup kentin içinden geçit açtı. - A band led the parade through the city.

thro
tamamen

O tamamen Amerikalıdır. - He's American through and through.

Tom neredeyse tamamen burada. - Tom is about through here.

thro
direkt

O direkt gözyaşları ile cevap verdi. - She answered through tears.

thro
bir uçtan bir uca

İspanya'dan Parise Pirene'leri bir uçtan bir uca yürüdüm. - I hiked through the Pyrenees from Spain to Paris.

thro
sayesinde

Tom ve Mike ortak arkadaşları sayesinde arkadaş oldular. - Tom and Mike became acquainted through their mutual friends.

Arkadaşlarımın iyi ofisleri sayesinde bir iş bulabildim. - I was able to get a job through the good offices of my friend.

thro
doğruca
thro
prep. bir uçtan bir uca, içinden, arasından, baştan başa, sayesinde, yüzünden
thro
kesintisiz
thro
doğru

Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu. - The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.

Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. - In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.

thro
baştan sona

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi. - Tom flipped through the pages of the magazine.

الإنجليزية - الإنجليزية
thro
a contraction of through

    الواصلة

    a con·trac·tion of through

    التركية النطق

    ı kınträkşın ıv thru

    النطق

    /ə kənˈtraksʜən əv ˈᴛʜro͞o/ /ə kənˈtrækʃən əv ˈθruː/
المفضلات