a comedian.

الإنجليزية - التركية

تعريف a comedian. في الإنجليزية التركية القاموس.

Ona okumak için komik bir kitap verdim. - I gave her a comic book to read.

Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur. - Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area.

Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım. - I borrowed this comic from his sister.

comic

gülünç

comic

resimli mizah dergisi

{i} karikatür öykü

gülmece, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz

comic

{i} komedyen

comic

{i} komedi filmi

Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım. - I borrowed this comic from his sister.

comic

{i} mizah dergisi

comic

comic book miki tipinde resimli çocuk kitabı

comic

{i} komedi oyuncusu

comic

{s} güldürücü, gülünç, komik

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف a comedian. في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.: laughster
comedian.: funnyman
To get the party started a professional funnyman was hired.
A comedian: comic