a-small-fish

listen to the pronunciation of a-small-fish
الإنجليزية - التركية

تعريف a-small-fish في الإنجليزية التركية القاموس.

grill
ızgara

Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç. - One of Tom's favorite meals is a grilled cheese sandwich with tomato soup.

Tom eti ızgara yapıyor. - Tom is grilling meat.

grill
(Gıda) kebap yapmak
grill
alçak kenarlı, demir tava
grill
ızgarada pişirmek
grill
sorguya çekmek
big fish in a small pound
küçük denizde büyük balık
small fish, young fish; very small object
küçük balık, küçük balık, çok küçük bir nesne
big fish in a little/small pond
(deyim) küçük bir toplulukta önemli olan kişi
grill
{f} işkence etmek
grill
ızgarada pişirme
grill
{f} k.dili. sorguya çekmek
grill
{i} ızgara (alet)
grill
{i} parmaklık
grill
{i} kafes
grill
{f} kızartmak
grill
{i} ızgara et

Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı? - Is there any dipping sauce for this grilled meat?

grill
sorguya çek/pişir
grill
posta pullan üzerinde ızgara şeklinde yapılan kabarık noktalı delikler
grill
demir çubuklardan yapılmış pencere kafesi
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف a-small-fish في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

big fish in a small pond
One who has achieved a high rank or is highly esteemed, but only in a small, relatively unimportant, or little known location or organization

Dr. Jones could get a professorship at an Ivy League university, but he enjoys being a big fish in a small pond too much to ever leave Hannover College.

a small fish
{n} grill
small fish
small fry, tiny fish, disadvantageous person