التركية - الإنجليزية
تعريف ağabeyce في التركية الإنجليزية القاموس.
- brother
- brotherly
- ağabey
- elder brother
My elder brother is an authority on philosophy.
-Ağabeyim felsefesi üzerine bir otoritedir.
My elder brother got a position in a big business.
-Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.
- ağabey
- big brother
My big brother finished his homework very quickly.
-Ağabeyim ödevini çabucak bitirdi.
In any case, he's your big brother.
-Her halükârda o senin ağabeyin.
- ağabey
- older brother
- ağabey
- older brother (also used in addressing a respected man a little older than the speaker)
- ağabey
- elder brother; a title used when addressing a respected person who is older than the speaker
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ağabeyce في التركية التركية القاموس.
- Ağabey
- ede
- Ağabey
- efe
- ağabey
- Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü: "Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?"- O. C. Kaygılı
- ağabey
- Kardeş olmayanlar arasında da genellikle yaşça büyük olanlara bir saygı seslenişi olarak kullanılır
- ağabey
- Bir kimsenin kendinden yaşça büyük olan erkek kardeşi
- ağabey
- Büyük erkek kardeş: "Ağabeyi ile fısıl fısıl konuştular, birlikte sevindiler."- R. H. Karay
المصطلحات ذات الصلة
ağabeyce
الواصلة
a·ğa·bey·ceResimler
السابق
المفضلات