şoku

listen to the pronunciation of şoku
التركية - الإنجليزية

تعريف şoku في التركية الإنجليزية القاموس.

şok
shock

If he should hear the news, he would be shocked. - Haberi duysa, şoka girer.

We all shuddered from the great shock. - Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.

şok
trauma
şok
impact
şok
shock, concussion
şok
(soğuk) quick freezing
şok
quickfreezing
şok
concussion
şok
jounce
şok
jolt
şok
jar
şok
blow

It still blows my mind. - Bu beni hâlâ şok ediyor.

elektrik şoku
(Tıp) electroshock
gelecek şoku
future shock
şok
stun

Sami bought a stun gun. - Sami bir şok silahı satın aldı.

şok
choke
şok
turn
şok
(Havacılık) choking
şok
consternation
şok
shocked at
şok
shock of
elektrik şoku
electric shock
elektrik şoku
shock
hava şoku
(İnşaat) air cannon
kültür şoku
culture shock

Culture shock is often described as an emotional rollercoaster. - Kültür şoku genellikle duygusal bir lunapark hız treni olarak tanımlanır.

In a foreign country most of us go through culture shock. - Çoğumuz yabancı bir ülkede kültür şoku yaşarız.

verimlilik şoku
(Ticaret) productivity shock
التركية - التركية

تعريف şoku في التركية التركية القاموس.

şok
Kaza, beklenmeyen bir olay veya bazı ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhsal olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü: "Dehasını, geçirdiği sara nöbetlerinin şokuna borçlu bulunuyordu."- H. Taner
şok
Kaza, beklenmeyen bir olay veya bazı ilâç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhî olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü
şok
Birdenbire ortaya çıkan ruhsal darbe