Obesity is a serious problem.
- Şişmanlık ciddi bir sorundur.
This is a book about obesity.
- Bu, şişmanlık hakkında bir kitaptır.
He was large, not to say fat.
- Ona şişman denmez, iriydi.
The more you eat, the fatter you'll get.
- Ne kadar çok yersen, o kadar şişmanlarsın.
I wasn't overweight when I was a kid.
- Çocukken şişman değildim.
Has Mary always been overweight?
- Mary her zaman şişman mıydı?
He is fatter than when I last saw him.
- Onu son gördüğümden daha şişman.
She seems to get fatter and fatter.
- Gittikçe şişmanlıyor gibi görünüyor.
I suffer from obesity.
- Aşırı şişmanlıktan muzdaribim.
I think Tom is obese.
- Tom'un şişman olduğunu tefekkür ediyorum.
People say I'm obese.
- İnsanlar benim çok şişman olduğumu söylüyor.