überfall

listen to the pronunciation of überfall
ألمانية - التركية
[der] baskın; akın, istila; karmanyola, yol kesme
e {'ü: bırfal} r baskın; soygun,saldırı
baskını
الإنجليزية - التركية

تعريف überfall في الإنجليزية التركية القاموس.

aggression
{i} saldırganlık

Özgüven ve saldırganlık arasında ince bir çizgi vardır. - There's a fine line between assertiveness and aggression.

Saldırganlık doğal mı, yoksa öğrenilir mi? - Is aggression natural, or is it learned?

aggression
mütecaviz aggressor mütecaviz saldırgan kimse veya memleket
aggression
{i} tecâvüz
aggression
(Politika, Siyaset) saldırma
aggression
aşındırma
aggression
taarruz
assault
üstüne varmak
aggression
nedensiz kavga
aggression
saldırı

Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı. - The aggression was provoked by all those gratuitous insults.

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

aggression
çatışma
assault
tecavüz

Sami, tecavüz ve saldırı nedeniyle 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. - Sami was sentenced 18 years for rape and assault.

Tecavüz ve cinsel taciz şiddet suçlarıdır. - Rape and sexual assault are crimes of violence.

aggression
{i} hücum
aggression
(Askeri) SALDIRI, TECAVÜZ: Bir anlaşmazlığın hakem yoluyla halline yanaşmayan tarafın, harbe götüren bir saldırı harekatı
aggression
(Biyoloji) agresyon
aggression
nonaggression saldırmazlık ademi tecavüz aggressive saldırgan
aggression
(Tıp) Düşmanlık veya saldırganlık ifade eden davranış