üçte bir

listen to the pronunciation of üçte bir
التركية - الإنجليزية
third

One third of the friends I grew up with are dead. - Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.

She spends over a third of her time doing paperwork. - O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.

one third

I have just finished one third of my assignment. - Ödevimin sadece üçte birini bitirdim.

One third of the friends I grew up with are dead. - Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.

üç bir
A three-
on üçte bir
thirteenth
التركية - التركية
(Hukuk) SÜLÜS
(Osmanlı Dönemi) salis
üç bir
Oyunda, atılan zarlardan birinin bir, öbürünün üç benekli olan yüzünün üste gelmesi, seyek