ödemezlik

listen to the pronunciation of ödemezlik
التركية - الإنجليزية

تعريف ödemezlik في التركية الإنجليزية القاموس.

öde
{f} pay

They shut his water off because he didn't pay the bill. - Faturayı ödemediği için suyu kestiler.

I'll pay the money for your lunch today. - Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.

öde
defray
öde
repay

I wish there was some way I could repay Tom. - Keşke Tom'a geri ödeyebilmemin bir yolu olsa.

I must repay my debts. - Borçlarımı ödemeliyim.

öde
{f} paid

I paid her five dollars. - Ona beş dolar ödedim.

I paid five dollars to him. - Ona beş dolar ödedim.

öde
shell out
التركية - التركية
(Hukuk) ADEMİ İFA