çoğunda

listen to the pronunciation of çoğunda
التركية - الإنجليزية
Most
çoğu
often

The transition from farm life to city life is often difficult. - Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.

The rich are often misers. - Zenginler çoğu kez pintidirler.

çoğu
{i} most

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

Most parents see their own children as the best in the world. - Çoğu ebeveyn, kendi çocuklarını, dünyada en iyi olarak görüyor.

çoğu
predominantly
çoğu
many

The coach called off the game because many of the players were down with the flu. - Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.

Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town. - Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.

çoğu
mostly

The pain has mostly gone away. - Ağrı çoğunlukla geçti.

They were mostly women. - Onlar çoğunlukla kadındı.

çoğu
many of them
çoğu
most of

He spent most of the time at his summer home. - O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.

My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read. - Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.

çoğu
mostly, usually
çoğu
mainly

Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines. - Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years. - Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

çoğu
most, most of
çoğu
the best part of
çoğu
more than

Humility often gains more than pride. - Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.

I get paid more than most people here do. - Buradaki çoğu insanın aldığından daha çok ödeme alıyorum.

çoğu
most, most of; mostly, usually
çoğu
most#beautiful
التركية - التركية

تعريف çoğunda في التركية التركية القاموس.

çoğu
Çok kimse
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü
çoğu
Çoğu zaman, çok defa
çoğu
Afyonkarahisar ilinde bir yayla
çoğu
Bir şeyin büyük bölümü: "Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik."- A. Ş. Hisar. Çok kimse: "Arkadaşlarımın çoğu gibi mektebe lalalarla, uşaklarla gitmedim."- A. H. Tanpınar