All the paintings in the room hung crooked.
 - Odadaki bütün tablolar çarpık asılmış.
My nose is really big, and it's crooked as well.
 - Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
The door frame is warped and the door won't close properly.
 - Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.
She has a set of irregular teeth.
 - Onun bir dizi çarpık dişleri var.
Our plan has gone askew.
 - Planımız çarpık gitti.