Isn't it strange?--A foreigner showing a local how to bargain at the bazaar.
 - Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor.
The Grand Bazaar in Istanbul is an explosion of colors.
 - İstanbuldaki Kapalı Çarşı bir renk patlamasıdır.
A friend in the market is better than money in the chest.
 - Çarşıdaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
Let's go shopping downtown.
 - Çarşıya alışverişe gidelim.
I never go downtown nowadays.
 - Şu sıralar hiç çarşıya çıkmıyorum.