Tom has more than three hundred employees.
- Tom'un üç yüzden daha fazla çalışanı var.
The number of employees doubled in ten years.
- Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Health workers aid people in need.
- Sağlık çalışanları ihtiyacı olan insanlara yardım eder.
I am an office worker.
- Ben bir ofis çalışanıyım.
He's an advocate of barefoot running.
- O yalınayak çalışan bir avukat.
The girl running over there is my sister.
- Orada çalışan kız kız kardeşimdir.
Tom currently has ten people working for him.
- Tom şu anda onun için çalışan on kişiye sahip.
On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.
- Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.