Onlar bize yardım etmek için geldiler.
 - They came to our assistance.
Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.
 - Tom will be assigned to assist you.
Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
 - She assisted her brother with his homework.
Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.
 - I assisted her in moving the furniture.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
 - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Mali olarak ressama yardım ettiler.
 - They assisted the painter financially.
Sana yardımcı olmak için buradayım.
 - I'm here to assist you.
Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
 - He took the trouble to assist the poor man.