Babası geçen sene ölmüş.
 - His father died last year.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
 - Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Geçen yıl Londra'ya gittik.
 - We went to London last year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
 - I saw a movie for the first time in two years.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
 - I learned to play guitar when I was ten years old.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
 - Sam is two years younger than Tom.
Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.
 - Japan has produced more cars than ever this year.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
 - My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
 - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
 - What time of year do you usually like to spend time on the beach?
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
 - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
 - Tom had a rough time last year.
İlk birkaç yıl zordu.
 - The first few years were difficult.