O zaman onu görmediğine inanmıyorum.
 - I cannot believe you did not see him then.
O zamanda televizyon seyrediyordum.
 - I was watching TV then.
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
 - The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
Mary Tom'a söyledi: Kısa bir cümle ile başlayalım, ve daha sonra göreceğiz...
 - Mary told Tom: Let's begin with a short sentence, and then we'll see...
O zamanlar yemek yemek için eve giderdim.
 - I used to go home to eat back then.
O zamanlar erkekler şapka takardı.
 - Men wore hats back then.
Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
 - If you see a mistake, then please correct it.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
 - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
 - If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
Öyleyse onu görmediğine inanamam.
 - I cannot believe you did not see him then.
Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin.
 - If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me.
Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar?
 - If they don't want this, then what do they want?
Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım.
 - Only then did I realize what he meant.
Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor?
 - Do you know what's going on? - No. What's it all about then?