التركية - الإنجليزية
تعريف yuvarlanan في التركية الإنجليزية القاموس.
- rolling
The kitten loved to chase rolling coins.
-Kedi yavrusu yuvarlanan sikkeleri kovalamayı severdi.
A rolling stone gathers no moss.
-Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
- voluble
- Yuvarlanan taş yosun tutmaz
- (Atasözü) A rolling stone gathers no moss
- yuvarlanan eleman
- rolling element
- yuvarlanan taş
- rolling stone
A rolling stone gathers no moss.
-Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
- yuvarlanan top
- twister
- yuvarla
- cupping
- yuvarla
- {f} round
The bowl was perfectly round.
-Kase mükemmel bir şekilde yuvarlaktı.
The earth is round, not flat.
-Dünya yuvarlaktır, düz değil.
- yuvarla
- toss off
- yuvarla
- {f} trundle
- yuvarla
- roll
A coin rolled under the desk.
-Masanın altına madeni para yuvarlandı.
The children rolled down the hill.
-Çocuklar tepeden aşağıya yuvarlandılar.
- yuvarla
- {f} rounded
What's 5,814 rounded to the nearest thousand?
-5.814'ün en yakın bine yuvarlaması nedir?
- yuvarla
- round off
- yuvarla
- toss#off
- yuvarla
- round#off
- yuvarla
- tossoff
- yuvarla
- cup
المصطلحات ذات الصلة
yuvarlanan
الواصلة
yu·var·la·nanResimler
السابق
المفضلات