yerleşimciler

listen to the pronunciation of yerleşimciler
التركية - الإنجليزية
settlers

The Indians gave the settlers food. - Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.

The settlers embraced the Christian religion. - Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı.

Plural of settler
yerleşim
settlement

Tom wasn't completely happy with the settlement. - Tom yerleşimden tam olarak mutlu değildi.

Sami began a 600 hundred miles journey to the nearest settlement. - Sami en yakın yerleşim yerine 600 yüz millik bir yolculuğa başladı.

yerleşim
housing
yerleşim
(Bilgisayar) place at
yerleşim
habitat
yerleşim
allocation
yerleşim
settling
yerleşim
(Bilgisayar) alignment
yerleşim
location
yerleşimci
settler

The settlers did not always honor the treaties. - Yerleşimciler, yapılan anlaşmalara her zaman saygı göstermediler.

Settlers were forced off their land. - Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular.

yerleşim
placement
yerleşim
settlement, settling, inhabitting; housing
yerleşim
residential

This residential area is comfortable to live in. - Bu yerleşim alanı yaşamak için rahat.

A factory is not suitable for a residential district. - Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.

yerleşim
settlement, settling (of people in a place)
التركية - التركية

تعريف yerleşimciler في التركية التركية القاموس.

yerleşim
Yerleşme, iskân: "Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir."- Anayasa
Yerleşim
iskan
yerleşim
Yerleşme, iskân