yedek-parça

listen to the pronunciation of yedek-parça
التركية - الإنجليزية
spare part

He examined the spare parts one by one. - Yedek parçaları birer birer inceledi.

I can not buy spare parts for this car. - Bu araba için yedek parça alamam.

(Askeri,Teknik) spare parts

He examined the spare parts one by one. - Yedek parçaları birer birer inceledi.

They are making spare parts in a car factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyorlar.

replacement parts
auxiliary equipment
(Askeri) repair part
duplicate part
spare

I can not buy spare parts for this car. - Bu araba için yedek parça alamam.

They are making spare parts in a car factory. - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyorlar.

(Ticaret) accessories
backup track
tecrübi stok seviyesi (yedek parça listesi) kıta yükü listesi / onaylanmış stok
(Askeri) prescribed load list/authorized stock level
yedek parça
part

He examined the spare parts one by one. - Yedek parçaları birer birer inceledi.

I can not buy spare parts for this car. - Bu araba için yedek parça alamam.

yedek parça
replacement part
التركية - التركية
Bir makinenin bozulan bölümünü değiştirmeye yarayan parça